Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin artık asli vazifesi olan yasama görevine yoğunlaşacağı algısı güçlenirken, Cumhurbaşkanlığı Kabinesindeki Bakanların daha icracı bir hüviyetle göreve başlamaları beklenmektedir. Yeni dönemin vatanımız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasına diliyorum. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkanı Cumhurbaşkanını seçen milletimizin bu yeni dönemde en büyük beklentisi, liyakat ve ehliyetin ön plana alınarak yeni bir mahiyette bürokratik yapılanmanın vücuda getirilerek ülkemizde huzur, güven ve refah seviyesinin yukarı çekildiği bir yaşam standartına kavuşmaktır. Bu ideal hedefin inşa edilerek sürdürülebilir olmasının yolu, nitelikli ve kaliteli insan yetiştirmekten geçmektedir. Yeni dönem ve yeni yapılanmada devlette ve siyasette devamlılığı esas alma niyeti ile İç İşleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığına yapılan atamalarda mevcut Bakanlarla devam kararı ile süregelen hafıza korunurken asıl değişimlerin yaşanacağı Bakanlıklarda en büyük görev Milli Eğitim Bakanlığına ve dolayısı ile yeni Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’a düşmektedir. Yirmi milyon öğrencisi ve bir milyona yakın öğretmeni ile devasa bir yapının yıllara dayalı problemlerini sihirli bir değnekle vurarak anında hemen çözmenin imkan dahilinde olmadığı ortadadır. Kabaca ifade edersek müfredatın yetersizliği, öğretmenin her geçen gün kaybolan itibarı, öğrencilerin sınava boğulmuş hali, yönetici atamalarında kayırmacılık, velilerin evlatları adına duyduğu gelecek kaygısı, tüm bu sorunların hepsi halledilmeyi bekleyen sorunlar yumağından bazılarıdır. Özellikle dünyada eğitim zihniyetinin yoğun bir değişim sürecinde olduğu çağımızda, Türkiye’nin bu değişimin dışında kalması düşünülemez. Bu kapsamda okul öncesi eğitime ağırlık vermenin esas olduğu değişim zihniyetinin gereğini eğitim sistemimizde hayata geçirmemiz gerekmektedir. Yaklaşık genel öğrencilerin yüzde yirmiye tekabül eden alt seviyede öğrenme kapasitesine sahip öğrencilere yönelik eğitim anlayışında reforma gidilmesi şarttır. Yine aynı şekilde üst seviyede kapasiteye sahip öğrencilere yönelik daha nitelikli bir eğitim anlayışına geçişin şart olduğu dikkate alınmalıdır. Yani okulların mahiyetinde ciddi bir reforma gidilmelidir. Tüm bu ifade edilen sorunların Sayın Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un üstesinden gelecek bir eğitim tasavvuruna ziyadesi ile sahip olduğuna inanıyoruz. Göreve gelir gelmez bütün öğretmenlerin bizar olduğu ALO 147 öğretmen şikayet hattını kaldırdığını ve Öğretmen Performans Değerlendirme sistemini uygulamayacağını ve sözleşmeli öğretmenler birinci derece yakınlarından dolayı özür tayini hakkı verdiğini ilan ederek eğitimcilerin gönlünü kazanacak hamleler yapması alanı ne kadar tanıdığı ve değer verdiğini de göstergesidir. Temennimiz sorunlar yumağına dönüşmüş eğitim sistemini liyakat ve ehliyete dayalı olarak kuracağı ekibi ile süratle harekete geçerek uzun vadeli bir planla sonuç alınmasıdır.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin artık asli vazifesi olan yasama görevine yoğunlaşacağı algısı güçlenirken, Cumhurbaşkanlığı Kabinesindeki Bakanların daha icracı bir hüviyetle göreve başlamaları beklenmektedir. Yeni dönemin vatanımız ve milletimiz için hayırlara vesile olmasına diliyorum.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkanı Cumhurbaşkanını seçen milletimizin bu yeni dönemde en büyük beklentisi, liyakat ve ehliyetin ön plana alınarak yeni bir mahiyette bürokratik yapılanmanın vücuda getirilerek ülkemizde huzur, güven ve refah seviyesinin yukarı çekildiği bir yaşam standartına kavuşmaktır. Bu ideal hedefin inşa edilerek sürdürülebilir olmasının yolu, nitelikli ve kaliteli insan yetiştirmekten geçmektedir. Yeni dönem ve yeni yapılanmada devlette ve siyasette devamlılığı esas alma niyeti ile İç İşleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı ve Dış İşleri Bakanlığına yapılan atamalarda mevcut Bakanlarla devam kararı ile süregelen hafıza korunurken asıl değişimlerin yaşanacağı Bakanlıklarda en büyük görev Milli Eğitim Bakanlığına ve dolayısı ile yeni Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’a düşmektedir.
Yirmi milyon öğrencisi ve bir milyona yakın öğretmeni ile devasa bir yapının yıllara dayalı problemlerini sihirli bir değnekle vurarak anında hemen çözmenin imkan dahilinde olmadığı ortadadır. Kabaca ifade edersek müfredatın yetersizliği, öğretmenin her geçen gün kaybolan itibarı, öğrencilerin sınava boğulmuş hali, yönetici atamalarında kayırmacılık, velilerin evlatları adına duyduğu gelecek kaygısı, tüm bu sorunların hepsi halledilmeyi bekleyen sorunlar yumağından bazılarıdır.
Özellikle dünyada eğitim zihniyetinin yoğun bir değişim sürecinde olduğu çağımızda, Türkiye’nin bu değişimin dışında kalması düşünülemez. Bu kapsamda okul öncesi eğitime ağırlık vermenin esas olduğu değişim zihniyetinin gereğini eğitim sistemimizde hayata geçirmemiz gerekmektedir. Yaklaşık genel öğrencilerin yüzde yirmiye tekabül eden alt seviyede öğrenme kapasitesine sahip öğrencilere yönelik eğitim anlayışında reforma gidilmesi şarttır. Yine aynı şekilde üst seviyede kapasiteye sahip öğrencilere yönelik daha nitelikli bir eğitim anlayışına geçişin şart olduğu dikkate alınmalıdır. Yani okulların mahiyetinde ciddi bir reforma gidilmelidir.
Tüm bu ifade edilen sorunların Sayın Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk’un üstesinden gelecek bir eğitim tasavvuruna ziyadesi ile sahip olduğuna inanıyoruz. Göreve gelir gelmez bütün öğretmenlerin bizar olduğu ALO 147 öğretmen şikayet hattını kaldırdığını ve Öğretmen Performans Değerlendirme sistemini uygulamayacağını ve sözleşmeli öğretmenler birinci derece yakınlarından dolayı özür tayini hakkı verdiğini ilan ederek eğitimcilerin gönlünü kazanacak hamleler yapması alanı ne kadar tanıdığı ve değer verdiğini de göstergesidir. Temennimiz sorunlar yumağına dönüşmüş eğitim sistemini liyakat ve ehliyete dayalı olarak kuracağı ekibi ile süratle harekete geçerek uzun vadeli bir planla sonuç alınmasıdır.
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 969262
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.