Azimle Yolumuza Devam Edeceğiz “Azim” sözlükte “ısrar etmek, kast etmek, karar vermek; kesin karar, irade, sabır” gibi anlamlara gelir. Yüce Kitabımızda “iyilik, sebat ve kararlılık; kesin karar vermek” anlamında kullanılmıştır. Hadisi şeriflerde ise “kararlılık, sabır, niyet, hayırlı iş, farz” manasına gelecek bir içerikle kullanılmıştır. Kısaca azim kavramında “sabır, sebat, kararlılık ve tevekkül” vardır. “Hırs” kavramı ise azmin tam karşısında kendini konumlandırmaktadır. Hırs her şeyi mubah kılar; saf duyguları yok eder. Hırs tuzak kurdurur. İnsanın kendisine ve çevresine zarar vermesini sebep olur. En büyük hırsları doğuran konu ise irfanı değerleri de yerle bir eden iktidar olma arzusudur. Elhamdülillah, insanların oturdukları koltuktan güç aldıklarına değil oturdukları koltuklara güç vermesi gerektiğine inandık. Bu sebeple bu güne kadar hiçbir zaman iktidar sahibi olma hırsıyla yanıp tutuşmadık. Bu arzuyla yanıp tutuşanlarla bir olmadık. Yıllarca inandığımız değerler uğrana mücadele ettik. İnsanların seviyesini birlikte olduklarının belirlediğini, zira insanın “hemhal oldukları” ile belirli bir süre sonra “bir hal” olduğuna inandık. Bu kapsamda en acısı da bu süreçte bazen yanı başınızda olanların inanmamışlığını müşahede etmek olmuştur. Ancak rahmetli Başkanımın fiziken yanında olan fakat ruhen yanında olamayanlar için “Bir kişinin inanması yetmiyor, herkesin inanması lazım” dediğini hatırlamak ve tüm olumsuzluklara rağmen ahlaki değerlere dayanarak verdiği mücadeleyi ilkeli ve seviyeli bir biçimde pes etmeden sürdürmeye azmetmesi örneği direnç kaynağımızı oluşturmaktadır. Zira bizler ahlaki değerlerin azmi öğreten ve besleyen en önemli kaynak olduğu benimsedik. Rabbimizden her daim maddi-manevi, bedeni-ruhi kuvvetleri toplayıp hedefe yönelmeye içeren bir azim içinde olmayı bizlere nasip etmesini diledik. Peygamberimizin dediği gibi “Dualarınızda azimli ve karalı olun” ölçüsünü hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadık. Bir düşünür ifade ettiği gibi “en büyük duamızın da yaşantımız olduğunu” inandık. Akif’in “Azminde, neden bu kadar süreksizsin, davan mı yoksa sen mi gereksizsin” diyerek ifade ettiği gibi vatana ve millete hizmet uğrunda ne davamızı nede kendimizi gereksiz gördük. Bizler inandığımız değerlerin hem sosyal hem çalışma hayatına hâkim olması noktasında mücadele verirken, karşılaştığımız hayrında şerrinde bir imtihan vesilesi olarak Mevla’dan geldiğine iman etmiş bir tevekkül içinde olduk. Bu vesile ile karşılaştığımız ve maruz kaldığımız tüm olumsuzluklara rağmen, inşallah alın terimizin ürünü olan sendikal emeğimizi özelde çalışma hayatına genelde toplumum sosyal ve kültürel hayatına katkı sunma adına muhafaza edecek güce muktedir olduğumuzun ve başlamış olduğumuz kutlu yürüyüşe ortaya koyacağımız “tazelenme çıkışı” ile ilk günde olduğu gibi aynı azim ve karalıkla aktif olarak devam edeceğimizin kamuoyunca bilinmesini istiyoruz. Selam ve dua ile… MUSTAFA GÜÇLÜ
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 468379
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.