PALYATİF SENDİKACILIK VE
UZMAN VE BAŞÖĞRETMENLİK KANGRENİ...

Sendikacılığı palyatif bir zemine çekerek çözüm üretme pratiğinden mahrum bırakan sendikalar, memura en büyük kötülüğü yapmaktadır. Üzülerek ifade ediyorum ki, üye sayısı olarak yüzbinlerce memuru arkasına alarak elde ettikleri ortak iradeyi ferasetten ve basiretten uzak eylem ve söylemlerle hoyratça heba eden sendikalar, büyük bir vebale girmektedir.

Memurun kendilerine verdiği gücü pasifize eden sendikalar şunu bilmelidir ki, sendikacılık mücadele ister; emeğin hakkını elde edebilmek için gayret ister; çalışanların kangrene dönüşmüş sorunların çözümü için ciddi reformlar talep etmeyi ön plana alan aktif bir tutum almayı ister.

Tıpta hastalığın temelinde yatan sebebe inilemediğinde hastanın acılarını en azından dindirmeye yönelik tedaviyi tanımlamak için kullanılan “palyatif” kavramı, bugün memurun sorunlarının kökenine inerek çözüm üretemeyen sendikaların en azından çekilen sıkıntıları en aza indirelim zihniyeti ile ortaya koydukları sendikacılık anlayışını tam olarak nitelemektedir. Bu palyatif sendikacılık anlayışı sağlıklı bir gidişat değildir. Sorunlara kalıcı çözüm üretemeyen bir yoldur, bu yol asla kabul edilemez. Bu yolu tutmaktan vazgeçeceğe benzemeyen palyatif sendikalara kamu çalışanları gereken dersi er geç verecektir.

Palyatif sendikacılığın adil bir mahiyette çözüme kavuşturulamadan yasalaşan 3600 ek gösterge konusundan sonra gerçekleşen en son örneğini Milli Eğitim Bakanlığının yapılacağını ilan ettiği Uzman ve Başöğretmenlik sınav duyurusundan sonra görmekteyiz. Durum açık ve nettir. Uzman ve Başöğretmenlik unvanının sınavla verilmesi uygun ve adil değildir. Zira bu unvanlar kuru bir sınavla değil deneyim ve tecrübe ile elde edilir.

Şimdi hali hazır durumda bu uygulamadan öğretmenler mağdurdur ve sıkıntı çekmektedir. Peki sendikalar ne yapmalıdır. Tabi ki sınavdan geri dönülmesi için yoğun faaliyet yapmalıdır. Durum böyle midir? Maalesef ki palyatif sendikalar sınavın iptaline sağlayarak kalıcı çözüm üretmek yerine, sınava hazırlık kitabı veya deneme sınavı imkanı sunarak üyelerinin sıkıntılarını gidermeye çalışmaktadır. Yani asıl sorunu örtüleyerek hatta meşruiyet kazandırarak sorunun oluşturduğu sıkıntıya sözüm ona çözüm üretme derdine düşmüşlerdir. Bu palyatif sendikacılık anlayışının memurun derdine derman olması asla mümkün değildir.

Memurlar palyatif sendikalardan bir an önce kurtularak hakiki sendikalara yönelmelidir. Yani kamu çalışanları palyatif sendikacılığı dur derken, hakiki sendikacılığa yol vermelidir.

Mustafa Güçlü
Anadolu Sen Konfederasyonu
Genel Başkanı