EĞİTİM ÜZERİNE BİR DEMET 2 Mesleki itibar istenmez, kazanılır. Kazanılırken de bakanlığı tarafından desteklenir. Destek olunur, köstek değil. Ne ala öğretmenlerin %27 si ek iş yapıyor, %81’i borçlu ise düşünmek gerekiyor( borçlu olmayan var mı dediğinizi duyar gibiyim). Hep demez miyiz öğretmenlik ihtisas mesleğidir. Doğru ama bizde uygulamalar nasıl karşılığını buluyor. Yetkililer sözleşmeli öğretmenliğe pirim tanırken, ücretli öğretmenlik konusunda da üzülerek görüyoruz ki çok iddialılar. Dünya da kendimize rakip gördüğümüz ülkeler bir bakmak gerekiyor. OECD ülkelerinde öğretmenlerin çalışma saati 1652 iken Türkiye de öğretmenlerin çalışma saati 1840 saat. Peki çok çalışırken maaşta çok alıyor muyuz derseniz, cevap elbette hayır. Hedef ülke olarak kendimize baz aldığımız ülkelerde öğretmenler ortalama 35-40 bin $ yıllık maaş alırlarken (en yüksekleri baz almadan) bizde rakamın 13-14 bin $ civarında olması kendi içinde bir çelişki değil de nedir? Bir eğitimci olarak dünya da hedefler koyan, geleceğe yatırım yapan bir ülkede hala ücret konusunda yazıyor olmaktan utandığımı da dile getirmeliyim. Bir yandan da Türkiye genelinde 126.137 öğretmen açığının bulunması düşündürücü olmakla birlikte, öğretmen olmak için bekleyen sayısının da yaklaşık 280.000 civarında olduğu düşünülünce, ya daha çok öğretmen alımı yapılması, yada emekliliğe özendirilmesi gerektiği açıktır. Devleti yönetenlerin yanlışlıklar bir değil, iki değil. İç huzuru bozmakta üstlerine diyecek yok. Sosyal devlette paylaşmak esastır. Düşünün babanız kardeşler arasında mal dağıtımını adaletsiz yapıyor. Mağdur olan ne hissederse bazı bakanlık çalışanları da aynısını hissediyor. Devlet erki kimi çalışma gruplarına 3600 ve üstü ek göstergeyi çok rahat verebilirken, öğretmen ve eğitim alanında çalışan birimlere vermemesi düşündürücüdür. Derdimiz fazla almak değil, eşitlik nispetinde hakkımızı aramaktan öte değildir. Pir Sultan Abdal ne güzel demiş: “Cehennem de ateş yoktur, herkes ateşini bu dünyadan götürür.” Bizim gönül gözümüz herkesin adilce paylaştığı, herkesin cennete gittiğini görmek ister. Deniz Gökçe “Taş devri taşlar bittiği için değil, mantıklar değiştiği için bitti.” derken, bizlerde yöneticilerimiz, eski alışkanlıklarından bir an önce kurtulup, kendilerini güncelleyebilmesini umut ediyoruz. Bilal MERT Anadolu Eksen Sendikası Teşkilatlanma Sekreteri
EĞİTİM ÜZERİNE BİR DEMET 2
Mesleki itibar istenmez, kazanılır. Kazanılırken de bakanlığı tarafından desteklenir. Destek olunur, köstek değil. Ne ala öğretmenlerin %27 si ek iş yapıyor, %81’i borçlu ise düşünmek gerekiyor( borçlu olmayan var mı dediğinizi duyar gibiyim). Hep demez miyiz öğretmenlik ihtisas mesleğidir. Doğru ama bizde uygulamalar nasıl karşılığını buluyor. Yetkililer sözleşmeli öğretmenliğe pirim tanırken, ücretli öğretmenlik konusunda da üzülerek görüyoruz ki çok iddialılar. Dünya da kendimize rakip gördüğümüz ülkeler bir bakmak gerekiyor. OECD ülkelerinde öğretmenlerin çalışma saati 1652 iken Türkiye de öğretmenlerin çalışma saati 1840 saat. Peki çok çalışırken maaşta çok alıyor muyuz derseniz, cevap elbette hayır. Hedef ülke olarak kendimize baz aldığımız ülkelerde öğretmenler ortalama 35-40 bin $ yıllık maaş alırlarken (en yüksekleri baz almadan) bizde rakamın 13-14 bin $ civarında olması kendi içinde bir çelişki değil de nedir? Bir eğitimci olarak dünya da hedefler koyan, geleceğe yatırım yapan bir ülkede hala ücret konusunda yazıyor olmaktan utandığımı da dile getirmeliyim. Bir yandan da Türkiye genelinde 126.137 öğretmen açığının bulunması düşündürücü olmakla birlikte, öğretmen olmak için bekleyen sayısının da yaklaşık 280.000 civarında olduğu düşünülünce, ya daha çok öğretmen alımı yapılması, yada emekliliğe özendirilmesi gerektiği açıktır.
Devleti yönetenlerin yanlışlıklar bir değil, iki değil. İç huzuru bozmakta üstlerine diyecek yok. Sosyal devlette paylaşmak esastır. Düşünün babanız kardeşler arasında mal dağıtımını adaletsiz yapıyor. Mağdur olan ne hissederse bazı bakanlık çalışanları da aynısını hissediyor. Devlet erki kimi çalışma gruplarına 3600 ve üstü ek göstergeyi çok rahat verebilirken, öğretmen ve eğitim alanında çalışan birimlere vermemesi düşündürücüdür. Derdimiz fazla almak değil, eşitlik nispetinde hakkımızı aramaktan öte değildir. Pir Sultan Abdal ne güzel demiş: “Cehennem de ateş yoktur, herkes ateşini bu dünyadan götürür.” Bizim gönül gözümüz herkesin adilce paylaştığı, herkesin cennete gittiğini görmek ister. Deniz Gökçe “Taş devri taşlar bittiği için değil, mantıklar değiştiği için bitti.” derken, bizlerde yöneticilerimiz, eski alışkanlıklarından bir an önce kurtulup, kendilerini güncelleyebilmesini umut ediyoruz.
Bilal MERT
Anadolu Eksen Sendikası
Teşkilatlanma Sekreteri
Adınız Soyadınız
E-Posta
Girilecek rakam : 252105
Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.